the crown

the crown konusu itibariyle oldukça biyografik bir yapım denilebilir. hikâyenin merkezinde kraliçe ii. elizabeth olsa bile ortak refah etki bölgelerini içerisinde barındırması biyografik anlatımın en bariz göstergesi olarak nitelendiriliyor. ingiltere’nin kaderini belirleyecek olan kararların alındığı 10 downing street ve buckingham sarayı gibi ünlü mekânları hep beraber göreceğiz. yaklaşık olarak 20. yüzyılın ikinci yarısını yansıtan yapımda ingiltere’nin izlediği yol ve olaylara verdiği şekil üzerinde duruluyor. kadrosunda doctor who dizisinin 11.doktoru olan matt smith, ödüle doymayan aktör john lithgow ve claire foy gibi isimler dikkat çekiyor. başrolleri paylaşan bu isimler the crown dizisinin en parlak yanları olarak görülüyor. (bkz: harikadiziler.com) (bkz: netflix) 2016 drama dizileri arasında önemli bir sükse yapan yapım peter morgan tarafından yaratılarak geliştirildi. daha önceden the queen, rush ve frost nixon yapımlarından tanıdığımız başarılı isim bu diziyle de başarıyı kovalıyor. fragman

kraliçe elizabeth.ii in hayatını anlatan biyografik dizi,netflix yapımı çok kaliteli dizi.çekimleri olsun,kıyafetler,dönemin arabalarına kadar her şey çok gerçekçi olmuş.hele ki winston churchill i oynayan abimiz mükemmel ötesi oynamış.kraliçe elizabeth i oynayan claire foy u da çok beğendim.dizinin müziklerini bile hans zimmer yapıyor,kalite akıyor diziden,ikinci sezonu da çıkacak,izleyin derim.

altın küre ödüllerinde drama dalında en iyi dizi ödülünü alan dizi. game of thrones ve westworld gibi dizileri geçti. the night manager ve atlanta ile beraber göze çarpan diğer dizi oldu. yumulmaktan zarar çıkmaz. bence ekleyin listenize.

hyde park corner bölümü muhteşem muhteşem. sonunda ben bile god save the queen diye ayağa kalktım. altıncı edward benim liderimmiş gibi üzülüyorum şu an. winston churchill boşuna öylesine bir lider olmamış o nasıl konuşmaydı kardeşim. ulan çok etkilendim ya. ayrıca ''hitleri yenmek için canavar olmalısın'' sözü de çok kabulleniciydi. biz bir diziyi izlemiyoruz biz bir şaheser izliyoruz. kraliçeyi tanrı kutsuyor mu bilmem de diziyi kutsamış. muazzam ulan. önceki entrylerim bunlarmış kalabalık etmesin. ilk sezonu bitirdim. ilk ve son bölüm çok az beklentimin altında kalsa da muhteşemdi bence. dizinin konusunun ihtişamı bile sizi büyüleyebiliyor. müzikleri çok ön planda olmasa da hans zimmer alttan alttan çok efsane iş yapmış ki ihtişama ihtişam katıyor. özellikle ikinci bölüm ve beşinci bölümler harikaydı. dizide sahnelenen şeylerin ardındaki kanlı tarihi bilmek sizi ihtişamın etkisinden çıktıktan sonra ruh hastasına çevirse de winston churchill'e bile derin hayranlık duymadan bitiremiyorsunuz bölümleri. oyunculuklar çok iyi. ll. elizabeth'i oynayan ablamızın o ''ben bu makamlarda ne yapıyorum'' havasını verişi, kraliçe ile insanlık arasında kalışı gösterişi çok iyi. tanımıyordum ama çok başarılı bir oyuncuymuş.. matt smith abimi bu dizide malesef pek sevemedim. izleyin izletin gençler. --- spoiler --- ayrıca bi eleştiri. sezon finaline doğru prenses margaret ile peter'ın aşkından çok mısır'da olan milliyetçi ayaklanmalara odaklanmalarını beklerdim. tabii bu benim çatışmacı bi eleman olmamdan kaynaklanıyor. ayrıca ingiltere başpiskoposlarının amk --- spoiler ---

biz bir diziye değil bir şahesere tanıklık ediyoruz. claire foy harika oynamıyor mu abi? john f. kennedy abimizin suikastiyle biten bölüm cidden harikaydı. diziye konu olan her şeyden ölümüne nefret ediyor olsam da cidden çok iyi. dizi olarak izlemezseniz de belgesel olarak izleyin çünkü ikinci sezon cidden belgesel niteliği de taşıyor dokuzuncu bölüme kadar. iki bölüm kaldı bitirince editlerim. edit: son iki bölüm aksiyon ya da merak bir üst seviyeye çıkmadı ama cidden belgeselimsi bir aktarmış var. ben çok zevk aldım yine ama ilgisi olmayıp izleyenler sıkılırdı.

matt smith hatrına birinci bölümünü izledim sadece. ikincisinde yarıda kaldım. inanılmaz sıkıcı buldum. belki sonraki bölümleri iyidir, bilemiyorum.

4. sezonu 15 Kasım'da yayınlandı. İzleyip bitirdim ve yine çok beğendim. Zaten diziye bayılıyorum ama bu sezon Prenses Diana'yı oynayan Emma Corrin muazzam bir iş çıkarmış. Zaten kendisi tiyatro oyunusu ve henüz 24 yaşında. Böyle tiyatroculukla bir yerlere gelen oyuncular hep daha güzel gelmiştir benim gözüme. Onun dışında nam-ı diğer Demir Leydi yani Margaret Thatcher (Birleşik Krallık'ın ilk kadın başbakanı) konusu da geçiyor ve onu canlandıran Gillian Anderson da mükemmeldi. Şunu da eklemek istiyorum. Çok fazla dizi film izlemişmdir. Gerek kurmaca olsun gerek bunun gibi gerçeğe dayalı olsun. Çok da ağlamışımdır. Bu sezon ağlatmadı beni ama o kadar çok üzdü ki Prenses Diana'nın hikayesi. İzlediğim onca şeyden hiçbiri bu denli üzmemiştir. Neyse her yıl bu tarih civarlarında sezon geliyor. 1 yıl daha bekleyelim bakalım canım Prenses Diana'nın ölümüne nasıl değinilecek. --- spoiler --- 10. bölümün son sahnesinde Prens Philip ile Prenses Diana arasında bir diyalog geçiyor. Diana evliliği bitirmekle ilgili bir şey söyleyince Philip de "senin için sonu iyi bitmez" diyor. Prenses'in kazası/cinayeti hep bir muallakta bilirsiniz. Dizide nasıl bahsedecekler gerçekten merak ediyorum. --- spoiler --- Dipnot: Dizi 6 sezon olacakmış böyle söyleniyor.

son 2 sezonu ilk 2 sezonu kadar iyi değildi. belki de son 2 sezon güya prens olacak charles'a sinirlenmemden ötürü sevememiş olabilirim. hayatım boyunca charles'a sövsem yine içim soğumaz diye düşünüyorum. bi huzur vermediler prensesimizee. kalbimdesin diane biz hepimiz senin yerine öfkeleniyoruz hepsine merak etme.

1. sezon 3. bölümünde olduğum dizi ama çok monoton ve sıkıcı geldi bana. tarih konusunda pek bir bilgim olmadığı için de olabilir. ingilterenin kasvetli, gri havası tüm diziye hakim zaten çok bunaltıcı ve yorucu. olaylar da çok yavaş ilerliyor 1.5x izlememe rağmen. sanırım devam etmeyeceğim.